merhaba blog,
sanırım aşikar edilmeli artık, "ben"den "biz"e geçtik. iki kişilik düşünüyorum artık her şeyi, iki kişilik yaşıyorum ve üstelik yalnızlığı bunca seviyor olsam da şu durumdan gayet de mutlu ve hatta memnunum.
bundan sonrası kişiye özel esasen, sırf "o" okusun diye...
Barış...
bugün senin doğumgünün. uzun zaman oldu dünyaya geleli ve bundan çok daha fazlasının senin olmasını istiyorum. mutlu olmanı, sağlıklı olmanı, huzurlu olmanı da tabii...
hayatında bana açtığın yerden, sol yanında olmaktan, omzuna kafamı dayamaktan, çok dalgalı olsam da senin yanında durulmaktan... yüklemsiz cümleler yazmaktan bile mutluyum ben.
- mutlu musun?
+ çoooooooooooooooooooooook!
galiba bu cümleyi hiç bu kadar içime sinerek söylememiştim. umarım hep böyle kalır. umarım hep, yerim senin yanın olur.
ben ki, başı dik, kuyruğu ondan dik bi hatun kişi, tebaan olmayı rica ediyorum. hükmünden keyif almayı, "Barış bilir bunu" diyebilmeyi, seninle bostancı'da kokoreç üstü midye dolma yemeyi, kahve dünyasına gidip höpürdeterek kahve içmeyi, peşinde karamürsel sepeti gibi dolanmayı, "sıpeşıl gest" olarak teee dünyanın bi taraflarına gitmeyi, uyurken nefes alışını kendi kalp atışıma uyarlamayı... kısacası sana dair her şeyi, seninle beraber istiyorum.
daha yazabilirim, daha anlatabilirim... sabah kalktığında muhtemelen uyku düzenim üzerine sağlam bir fırça yiyeceğim.
olsun!
saatlerdir boş ekrana bakıp ne yazacağımı düşündüm ben. bulamadım. çok daha hisli&manalı&duygusal&ne zıkkımsa şeyler yazabilirdim. yazmadım. içimden geldiği gibi, sanki seninle konuşur gibi, kokundan sarhoş olmuş gibi yazdım.
iyi ki de yazdım. kızma bana, olur mu? uykusuzluğa sebep sensin çünkü. sen hem derdim, hem dermanımsın...
ve,
hepsinden önemlisi: "Barış, artık hem ailem, hem vatanımsın benim..."
ömrüne ömür eklemek istediğim adam, seni seviyorum.
sen de sev beni...
16 Temmuz 2009 Perşembe
5 Temmuz 2009 Pazar
ben senin hayatını değiştirmeye geliyorum, sen de benimkini değiştir....
naber blogum?
uzun zaman olmuş yazmayalı, elim ermedi sana yazmaya... severim seni, bilirsin. ama iş-güç derken olmadı işte...
anlatacaklarım çok... hem çok ifşa etmeden, hem de çok gizlemeden nasıl yazarım bilmiyorum. yazmalıyım ama...
bir hayatı değiştiriyorum sanırım ben... kendiminkini de tabii...
yine eklerim bişiler blog. ama sen zaten beni biliyosun...
uzun zaman olmuş yazmayalı, elim ermedi sana yazmaya... severim seni, bilirsin. ama iş-güç derken olmadı işte...
anlatacaklarım çok... hem çok ifşa etmeden, hem de çok gizlemeden nasıl yazarım bilmiyorum. yazmalıyım ama...
bir hayatı değiştiriyorum sanırım ben... kendiminkini de tabii...
yine eklerim bişiler blog. ama sen zaten beni biliyosun...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)